Okulların açılması ile birlikte öğrencilerin akademik çalışmaları başlamış bulunuyor. Uzun bir yaz tatili sonrası öğrencilerin yoğun bir ders temposuna girmesi elbette zorlanmalarına sebep olabiliyor. Tatil boyunca eğitim-öğretimden uzaklaşan öğrenciler, okul adaptasyon sorunları yaşayabilmekte. Veliler ve eğitimciler olarak çocuklarımızın bu süreçte yaşamış oldukları zorluğu kolaylaştırmak yerine bizler de bazen körükleyici ya da onlar için ekstra zorlaştıran birer unsur olabiliyoruz. İlk başta okuldaki arkadaşlarını özleyen, bu sebeple okula gitmek isteyen öğrencileri ilk haftalardan ödeve boğmak ya da ‘Okullar açıldı artık, hadi geç odana ve dersini çalış!’ gibi bu geçişi keskin kılan söylemler, çocuklarımızın okula olan düşüncelerini olumsuz yönde şekillendirebilmekte.
Peki ne yapacağız?
Öncelikle okulun derslerden ve ödevlerden ibaret olmadığını çocuklarımıza aşılayacağız.
‘Bugün arkadaşlarınla neler yaptın?’ Çocuklarımızın arkadaşlık ilişkileri okula olan tutum ve davranışlarında oldukça etkili. Bu sebeple arkadaşlık ilişkilerinin hem kişisel yaşantısına hem de okul yaşamına etkisini göz ardı etmemeliyiz
‘Beden Eğitimi/Müzik/Resim dersin nasıl geçti? Neler yaptınız?’ Sosyal dersler öğrencilerin kendi ilgi ve yeteneklerini keşfetmeleri için büyük bir fırsat. Bu dersleri boş ders olarak görmemeleri için başta eğitimciler ve ebeveynler olarak bizler çabalamalıyız. Özellikle bu derslere aktif katılım sağlamalarına teşvik etmeliyiz.
‘Bugün matematik, Türkçe vb. derslerde neler öğrendiniz? Öğrendiğin şeyler peki yaşamının neresinde kullanılabilir bir bilgi?’ Öğrencilerin öğrendiği bilgilerin yaşamla olan ilişkisini kurabilmesi oldukça değerli. Bununla birlikte sınavların bir amaç değil, öğrenmek için bir araç olduğunu fark ettirebilmemiz çok önemli. Sınavları bir amaç olarak gören öğrencilerin bilgilerinin kalıcılığı, araç olarak görenlere göre oldukça düşüktür. Bu sebeple çocuklarımızın bilgiye olan meraklarını teşvik etmemiz, akademik başarılarını da destekleyecek bir etmendir.
Son olarak çocuklarınızı koşulsuz sevin. Sevginizi bir koşula bağlamayın. Eve ilk geldiklerinde derslerini sormayın. Onları önemsediğinizi ve her ne olursa olsun onları sevdiğinizi hissettirin. Unutmayın ki koşulsuz olarak sevilen her çocuk, arkasında başarıyı da beraberinde getirmektedir.
-Psk. Dan. Enes ÖLÇER